Hipnozun gerçek olduğuna veya popüler kültürde tanıtıldığının aksine olumlu etkilerinin de bulunduğuna dair birçok yorum mevcut. Popüler bilim portalı IfLScience’ın haberine göre, son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, hipnozun mümkün ve etkili olduğunu, ancak halihazırda yanlış tanıtıldığını öne sürüyor.
PSİKOLOGLAR NE DİYOR?
Deneysel psikologlar Steven Jay Lynn, Madeline Stein ve Devin Terhune tarafından 2023 yılında BJPsych Advances dergisinde yayınlanan makalede şu sözlere yer verildi:
“Hipnoz, psikolojide en yaygın şekilde yanlış tanıtılan terapi yöntemleri arasında yer alıyor. Özellikle, hipnozun klinik ortamlarda nasıl kullanıldığı ve çağdaş bilimsel araştırmalarda nasıl anlaşıldığı ile popüler kültürde nasıl tasvir edildiği arasında belirgin bir tutarsızlık bulunuyor. Hipnozun özel bir durum olduğunu gösteren bir nörofizyolojik kanıt yoktur. Hipnozu; farkındalığı, algıyı ve bilişi modüle etmek için sözlü telkinlerin kullanıldığı bir dizi prosedür olarak düşünmek daha mantıklıdır.”
Terapist Claire Jack ise Psychology Today için yazdığı 2022 tarihli bir makalede şu ifadeleri kullandı:
“Yüz yılı aşkın bir süredir bu konu hararetle tartışılıyor. Bazı teorisyenler, bir hipnoz durumu olduğuna ve bu duruma ulaşmanın tedavide olumlu bir sonuç getirdiğine inanıyor. Karşıt teorisyenler ise insanların hipnotize olmuş birinin rolüne büründüklerini iddia ediyor…”
ÜÇ BEYİN BÖLGESİNE ETKİ EDİYOR
Stanford Üniversitesi Psikiyatri ve Davranış Bilimleri Profesörü David Spiegel tarafından yazılan 2016 tarihli bir makalede, “Hipnoz sırasında aktiviteleri ve bağlantıları değişen üç beyin bölgesi tespit ettik. Bulgular, hipnoz koşullarında gözlemlendi” ifadeleri kullanıldı.
Spiegel ve ekibi ayrıca, hipnoz altında, beynin farkındalık bölgesinde aktivitelerin azaldığını keşfetmişti.
Spiegel, “hafıza ve dikkat merkezi” ile “dikkat gerektirmeyen pasif görevlerin yapılmasını sağlayan merkez” arasındaki bağlantıların azaldığını, bunun da hipnotize edilen kişinin eylemlerinin farkında olmadığı anlamına geldiğini öne sürdü.
Bunun yanı sıra, beynin duygusal merkezi ile hafıza ve dikkat merkezi arasındaki bağlantıların arttığı gözlemlendi.
IfLScience’ta yer alan habere göre tüm bunlar, hipnoz sırasındaki dış telkinlere uymaktan mutlu olan ve bilinçli olmak için enerji harcamayan bir beynin portresini ortaya koydu.