Yeni iPhone 15’in piyasaya sürülmesinin üzerinden henüz çok geçmedi, ancak uzmanlar şimdiden geleceğin telefonlarını hayal etmeye başladı.
Esnek telefonlardan kendi kendini onaran cihazlara kadar, gelecekte akıllı telefonlar size biraz farklı gelebilir.
Fikirlerden bazıları kulağa Star Trek aksesuarları gibi gelse de uzmanlar bu teknolojilerin çok yakında telefonlarda kullanılabileceğini söylüyor.
Güneş enerjisiyle çalışan şarj özelliklerinden daha sağlam ve uyarlanabilir dış tasarımlara kadar, akıllı telefonlar önümüzdeki birkaç yıl içinde çevresel ihtiyaçları karşılamak üzere büyük ölçüde değişebilir.
İşte gelecekte akıllı telefonlarda olması beklenen 5 yenilik:
1. Esnek malzemeler
Motorola Razr Plus gibi katlanır telefonlar, geniş bir dokunmatik ekranı açıp kapatmak için zaten bazı esnek malzemelerden yararlanıyor. Ancak esneklik, şu anda ekranın sınırlı bölümlerinde var.
Geleceğin telefonları ise tamamen esnek malzemelerden üretilebilir. Sürdürülebilirlik danışmanı Jennifer von Walderdorff, bu teknolojinin yakında telefonlara gelebileceğini söylüyor.
Geçtiğimiz günlerde Motorola, bileğinize sarılabilen katlanabilir bir telefon konseptini zaten açıkladı.
Dünyanın ilk giyilebilir akıllı telefonu olarak adlandırılan cihaz, her şekle girebilen 6,9 inçlik full HD+ ekranına sahip.
2. Güneş enerjili şarj
Gelecekte telefonlarımızı sadece farklı kullanmayacağız, aynı zamanda onlara farklı şekilde güç vereceğiz.
Yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak güneş enerjisi neredeyse sınırsızdır ve bir gün telefonları şarj etmek için bundan faydalanabiliriz.
Yürüyüşçüler ve sırt çantalı gezginler, cihazları prizden uzakta günlerce destekleyebilen taşınabilir solar şarj cihazlarını zaten kullanıyor. Ancak bu şarj cihazlarındaki paneller, gelecekte telefonlara entegre edilebilir.
Japon telefon üreticisi Kyocera, 2016 yılında güneş ışığında şarj olan bir telefon geliştirdiğini duyurmuştu .
Cihaz, güneşte her üç dakikada bir dakikalık arama süresi alabilen, ekrana fotovoltaik bir katman yerleştirerek çalışıyordu.
Ancak çoğu insan telefonlarını cebinde tutma eğiliminde olduğundan tasarım hiçbir zaman ilgi görmedi.
Piller ve güneş panellerindeki iyileştirmeler sonucunda, telefonlar güneşe kısa süreli maruz kalma sırasında yeterince hızlı şarj edilebilirlerse, teknoloji uygulanabilir hale gelebilir.
3. Kendi kendini onaran telefonlar
Telefonu düşürdükten sonra ekrandaki çatlakları görmek tüm kullanıcılar için kabus gibidir.
Telefonunuzun kırılması sadece sinir bozucu değil, aynı zamanda hem size hem de çevreye maliyetli bir durumdur.
Uzmanlar, yedek parça ve hatta yedek telefon için para harcamak yerine, geleceğin telefonlarının kendi kendine tamir edebileceğini söylüyor.
Bu yıl Stanford Üniversitesi’nden bilim insanları, ısı ve mıknatıs kullanarak yeniden birleşebilen sentetik bir deri geliştirdiler.
Bu tür bir tekniği kullanan bilim insanları bir gün zamanla kendi kendini onarabilen telefon malzemeleri üretebilirler.
4. Sürdürülebilir malzemeler
Kendi kendini onaran telefonları beklemek çok uzak bir ihtimal gibi görünüyorsa, bir sonraki en iyi çözüm, sahip olduğumuz telefonları geliştirmektir.
Daha iklim dostu bir gelecek için çalıştıkça uzmanlar, telefonlarımızın daha sürdürülebilir kaynaklar kullanmaya başlayacağını söylüyor.
Akıllı telefonlar, kobalt gibi nadir bulunan minerallerden üretildikleri için dünya kaynakları üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.
Dünyadaki kobaltın yüzde 70’inden fazlası, çocuk işçiliğinin ve korkunç koşulların yaygın olduğu Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde çıkarılıyor.
Çevresel performansı iyileştirilmiş yeni malzemelerin geliştirilmesi, endüstrinin yenilenemeyen kaynaklara olan mevcut bağımlılığını azaltabilir.
Henüz mantar derisinden veya diğer doğal malzemelerden telefon yapamıyor olsak bile, onları daha sürdürülebilir hale getirmenin başka yolları var.
2019’da yapılan bir araştırma, Avrupa’da akıllı telefonların ömrünün yalnızca bir yıl uzatılmasının, yılda iki milyon arabanın yollardan çekilmesi kadar karbon emisyonu tasarrufu sağlayacağını ortaya çıkardı.
Bunu başarmanın kolay bir yolu, telefonların onarımını kolaylaştırmaktır. ve diğer büyük üreticiler, uzun süredir onarımları zorlaştırdıkları için eleştirilirken, diğer yenilikçi markalar onarımı kolay tasarımlarla öne çıkıyor.
Fairphone gibi modüler tasarımlı telefonlar, hasar gördüğünde parçaların kolayca değiştirilmesine olanak tanıyarak israfı azaltıyor ve telefonun ömrünü uzatıyor.
Daha iyi malzemeler ve geliştirilmiş tasarımlarla geleceğin telefonu çevre açısından çok daha iyi olabilir.
5. Gelişmiş tutuş
Son olarak, listedeki en heyecan verici yenilik olmasa da bu değişiklik, modern telefonların en sinir bozucu sorunlarından birini çözebilir.
Uzmanlar, telefonları daha dayanıklı, kendi kendini onarabilen veya daha kolay tamir edilebilir hale getirmek yerine, geleceğin telefonlarının düşmemesinin gerektiğini söylüyor.
Uzmanlar, telefonların bir gün daha iyi kavrama ve dayanıklılık için ‘benzersiz yılan derisi tarzı bir ekrana’ sahip olabileceğini öngörüyor.
Değişikliğin mantığı basittir; daha az kaygan telefon, daha az düşme anlamına gelir, dolayısıyla daha az telefon kırılır ve daha az tamir edilmesi gerekir.